DİĞER
"Türkçenin önemli yazarlarından Hulki Aktunç’un iki cildi kaplayan günlüklerinde beş yıla yayılan bir süreçte, yani on beş ila yirmi yaş aralığında, edebiyata dair fikirlerini ve düşünce dünyasını öğrenme şansı elde ediyoruz. Ergenlikten delikanlılığa doğru seyreden bir serüven içinde, entelektüel bir yazarın, dönemin gündelik siyasi atmosferindeki durum ve olaylar karşısındaki öfke ve heyecanları..."
Latif Demirci'nin anısına, iki kitabına dair Mustafa Arslantunalı'nın yazdığı ve Virgül Dergisinde 2000 yılında yayımlanmış bir yazıya yer veriyoruz: "Bu koca burunlu insanların diyarında herkesi bir parça seviyoruz. Latif Demirci’nin çizgilerinde olmayan bir şey varsa, o da Kötülük."
"Âşina Yüzler’in Babamın Arkadaşları’ndan farklı bir yanı da, daha haşin, bazen de hırçın bir havada olmasıdır. Sadece iki edebiyatçıya, Orhan Veli ve Sait Faik’e şefkatle yaklaşır. İtiraf etmek lazım ve Orhan Koçak sevinecektir; Âşina Yüzler’de kendini duyuran geçimsizlik, kem göz, izlenimci enerjiyi artırmış, edebi lezzetin lehine çalışmıştır."
"Pınar Kür kurguya büyük önem veren ve bunu ilk kitabından başlayarak ustalıkla başaran bir yazar olmakla birlikte, kendini kurgunun arkasına fazlasıyla saklayan bir yazar değildir. Özellikle romanlarında hemen her zaman kendi akranı diyebileceğimiz kişileri yazar. Bu da onun kendi kuşağının dönümlerini tam zamanında yakalamasına yarar."
"Arkadaşlarım’ın üzerine Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi okunursa eğer, Handke’nin bir anlamda Bove’un romanını kendi zamanına uyarladığı rahatlıkla görülebilir. Bove Türkiye’de pek bilinmediğinden Handke sürekli Beckett ile anılıyor, ama bu çok da doğru olmayabilir. Bove’un yapıtları çevrildikçe bunu daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum."
"Kaptanzade Ali Rıza Bey, Osmanlı Devleti’nin yıkıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu süreçte büyük değişimler, dönüşümler yaşayan bir toplumun kendisine bir kimlik, bir ses arayan müziğini tanımak, anlamak için kulak vermemiz gereken bir isim."
Edip Cansever'le Oğuz Atay arasında tuhaf bir akrabalık hikâyesi... Ve bir sır: Krepen'deki kemer satıcısı nasıl olup da hem beyaz mantolu adama hem de Ruhi beye dönüşür?
Mehmet Erte’yi de belli bir edebî türü (yetişme romanı) boşa çıkarmak için bu yetişme işini çok ciddiye alan bir teoriyle, psikanalitik düşünceyle flört ederken bulduk burada. Ama sonunda ne o teoriye ihtiyaç kaldı, ne de büyüme fikrine
Orçun Türkay, anlatı ve öykü biçiminin içinden başka bir yazını inşa etmeye devam ediyor...
Orhan Pamuk'un yazdığı her kitabı incelediği bir monografi kaleme aldı Oğuz Demiralp: Orhan Bey ve Kitapları... Kitap “Bir Orhan Pamuk Okurunun Notları” alt başlığıyla yazarın bütüncül bir profilini ortaya çıkarıyor
Türkiye sinemasında, replikleriyle, sahneleriyle, zeki eleştirisi ve ince mizahıyla hayatımıza kazınmış bir film Züğürt Ağa. Kentleşmenin iyice hız kazandığı bu dönem elbette toplumsal dönüşümlerin de belirginleşmeye başladığı bir süreçtir
Oğuz Demiralp'in Kırmızı Kedi Yayınları etiketiyle bu hafta raflara çıkacak olan Orhan Bey ve Kitapları adlı çalışmasından tadımlık bir bölüm K24 sayfalarında...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık